Yıllar birbirini ardına binerkenlerin birinde bir iş görüşmesi ve bir patron ve aday kompozisyonunda bir dili geçmiş diyalog:
Mustafa bey, ilerde ne olmak istiyorsun,
Cevaba dikiz:
Alanımda uzman olup, üniversitelerde konferanslara davet edilebilme.
Hayale bakar mısınız? Aslında çok boyutlu, avrupai, ve sofistike.
Ama beklenti bu değil, print istenilen sayfa bu değil.
Yani demem gerekiyor muş ki; çocuklarımın kollejlerde okuması, ayda bir yurtdışı, iyi arabalar, villamsı konutlar, cemiyet hayatı ve ötesi, adeta sosyete modacısı olmaya giden yol.
Bir saat ilave konferans yedik hayallerimizin üstüne, konferans vermeye giden yolda. Aklım boşaldı, fikrim deşarjlarda.
Aslında pratiğe teğet geçen hayallerimde bunlar süslü; her şey tamam ve gelecek endişesi yok, yapacağım iş sadece, cemiyette dolanmak, örnek alınır olmak, ve tangosu en kuvvetli adam olarak hariçten anılmak istanbul semalarında. ( iki ileri bir geri, eğil, referans ve fullstop )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder