6 Ocak 2010 Çarşamba

Gökten İnen Merdivenler

İnsan hayatta kalırken bazı mucizelerden beslenir. Yaşamın son noktasına varabilmeyi sağlayan mucizeler kastım burada.

Allah aslında her insanı en mükemmel eseri olarak yaratır, bu yüzden farklı şemallere sokar onu. Parmakizi, retina izdüşümü, ve insanın kentsel dönüşümü gibi farklarımız sayesinde insani zenginlik oluşur. Bu nüve ile dünyaya gelişimiz anından itibaren yozlaşır ve Allahın ışığını yansıtma misyonundan uzaklaşırız.

Allahın beklentileri demek, haaşa, o aslında beklentilerin sahibi olarak, insanın özünü işlerken bu beklentilerle farklı dna sarmallarına bürütür bizi. Biz ise düz yolda ters ayakla yürüdüğümüzü zannederek gerileriz. Şerefli varlık olarak doğar ve servetimizi harcarız.

Aslında ışık boyutunda dokunduğumuz hiçbirşey dokunduğumuz değildir, bastığımız her adım, bize yerdeyiz hissini veren bir boyut katılaşmasıdır. Gördüğümüz herşey imajdır. Aslında gözümüzü çevreleyen çevremiz, bir yumurta akı dolu zarın içindeki koşullu hareketimizdir. Nasıl ki dünyaya gelmeden önceki berzah aleminde söz verdik ve "senin varlığını tanıyarak ömrümü geçireceğim, yazıklar olsun senin varlığını tanımayan bedene dediysek, ki bu sayede dünyaya geçiş biletine sahip olduk, dünyada bu söze aykırı ne varsa yaparak, verdiği sözü tutmayan şerefsizliğe ortak oluruz. İnsan yaradılmışların en şereflisi olma sıfatına, ampulu veya hamburgeri icad ederek değil, verdiği sözün nurani kredisinde ulaşmıştır.

Dünyaya örnek müslüman ne kadar lazım ise, cehennemimize de o kadar Allahsız lazımdır. Sonsuz eşitlik dengesinin en temel nişanesi de bu ilahi balans olur, zira yıl biter hesaplar kapanır bir iyi ve bir kötü ile dünyanın mizan eşitliği sağlanır. Burada kişi sayısını düşünmeyin. Bir günah ile bir sevaptan bahsedilir, boyutları ne olursa olsun.

Size bir dehşeti kaleme aldım, zira kesin gerçek her zaman dehşet hissi verir.

Ulan dürzü mustafa, sen yine ispirto mu çektin, şaraba mı bindin diye söylenerek günaha imza atmayın. Dünyada doğumunuzun balansı ölümdür, ve hayattaki her hesabın pasif hanesine ölüm yazıldığında, bir bohçanın ağzı bağlanmış olur. Dünyada 120 milyar insan doğmuş ise, 114 milyar insan ölmüş ve 6 milyarı ise ölecek demektir.

Birtek sendeki duygu, yaşanmışlık, ustalık, ve binlerce hasleti düşün, yüz yirmi milyarla çarp, ve bu bilançonun pasif hanesine "ölüm" yaz. Hesabı kapat.

Hesap tutmadı mı? Öyleyse, kendini kaybetmiş olabilirsin mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder