21 Aralık 2025 Pazar

Ölümdür, koklayan...

Şu şehir alabildiğince beton değil mi? İçi dolu insancık. Taşan, köpüren, yani çoğaldıkça çoğalan. İşte iterler seni isteyerek veya istemeden, orada bekler seni bu ittirmenin sonu ölüm......... Şu ömür tekrardan ibaret değil mi? Öptüğün eller, elini öpenler, alkışlamaların, sevişmelerin, açlığın veya tokluğun. İşte bu tekrarlardan bıktığın anda beklediğindir bu tekrarların sonu ölüm.......... Etrafındakiler azaldıkça zayıflamalar hissedersin kendinde, değil mi? Bir sayacın sessiz matematiğidir çalıştıkça çalışan. İşte o tik takları daha da duyar gibi olursun ya, bu acımasız pilin bittiği yerdir ölüm...... Ama sen yine de sensin değil mi, ama bu sensizliğin de resmi adıdır ölüm.......Bu yazıda seni azıcık öldürmek istedim ama öldüremedim, ben sadece kalan anlarını da öldürmemeni istedim, bu lirikselliğimin sebebiadı da maalesef ölüm..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder