Yaşasın.
Artık ligimizin adı belli.
Sizin liginize bir ara uğrarız. Tabi eğer döndüğümüzde size rastlarsak.
Nerede olursan ol, ne olursan ol.
Son sözümüz FENERBAHÇE....
26 Ağustos 2011 Cuma
25 Ağustos 2011 Perşembe
GERÇEK İLE GÖRÜNMEZ ARASINDAKİ IŞIĞIN ADI
Teşkilatlı ve kapsamlıca yürütülen bu süreçte, bazı kuralların kral olmadığını belirtelim.
Gölgelere karşı savaşamazsınız. Gölgelere enerji harcamak safdillik olur. Oyunun kuralı değişmiştir çünkü, gölgelerin gücü adına hareket edilemez.
Artık zaman; gayrinizami harp zamanıdır. Top tüfek asker belge ekonomi siyaset yada güç denilen olgular, veya hukuk-adalet kavramları, gayrinizami harbin muhatapları değildir. Gayrinizami harbin tek kuralı; sizi içine çektiği, düşürdüğü, zavallılaştırdığı durumdur. Sadece sürecin sonunda elinize bir intihar tabancası verilir, ve gereği istenir sizden.
Sonunda gayrinizami harbin dediği olur, kaynağı ne demokrasi ne kamuoyu vicdanı nede çoğunluğun kararı değildir gayrinizami harbin. Tek açıklaması; artık kuralların değiştiğidir Omurga ve onur aranmaz bu gayrinizami harp teşekkülünde.
Zaten; bu yöntemle savaşmak ta beyhude bir gayrettir. Bu gayret eforunu sarf ederek, oldukça zayıf bir hale dönüşürsünüz ve gayrinizami harbin daha da esiri olursunuz.
Fenerbahçe üzerinde oynanan bu gayrinizami harp senaryosunda, bir gölgeye ateş ederek, yada bu gölgeyi yakalamaya çalışarak, kendi kendimizi tüketiriz. Hiçbir sorunun cevabı yoktur, hiçbir karanlık noktanın muhatabı yoktur, dürüstlüğün "d" si bile yoktur bu savaşta.
Gayrinizami harbin en büyük silahı ise paranoyadır. Paranoyalarınız seslerle birleşir, aynalardan yansır, ve sinirinizi tahrip ederek sizi alaşağı eder.
Biz Fenerbahçe camiası olarak, en büyük teşekkül olduğumuz için, ve ne mutludur ki, Türkiye üzerine oynanan gayrinizami harbin hedefi durumundayız. Artık bu gölgeler fenerbahçe denemesiyle içimize yerleşecek, ve gayrinizami bir sürü diğer harbin kurucusu olacaktır.
Şimdi size bu harp ile mücadelenin ayrıntılarını vermeye çalışacağım.
Gayrinizami harbin ana teması, sadece 1 hedefe odaklandığı yanıltmacasında saklıdır. Oysa, kanser hastalığında olduğu gibi, bütün vucudu kapsama alan bir sinsiliktir.
Gayrinizami harp; karşıtlıklardan doğar, ve ayrılıkların içinden süzülerek herkezi susturmak suretiyle adeta bir adalet savaşçısı konumunu kazanır, oysa darbe ile yönetimi, irade ve bağımsızlığı işgal ederek, tüm alkış tutanları köleleştirir.
Gayrinizami harp, başkalaştırma etiğini mükemmel kullanarak hedefini izole eder.
Hatta bazen ilahi bir musiki gibi gözükerek yerini yurdunu terk ettirir sana. Egolarla beslenerek, bütün zırhları kolayca geçer.
Gayrinizami harp asla öldürmez, yaşayacak bedenler ele geçirir.
Önce semirtir, sonra yüceleştirdiği kurbanın başına adalet baltası gibi iner.
Konumuz sarı lacivertti, ışığımız ve ülkümüzdü, inanç bayrağımızdı, oysa şu harp sonrası karmaşa ve ıssızlıkta tüm bu renkler bir sis tabakası tarafından siyah-beyazlaştırıldı. Önce ötekileştirildi, şimdi ise ıssızlaştırıldı.
Kurtuluş savaşının intikamını almak için 90 yıl bekledi, unutmadı, işkembeye atmadı, en büyük kalenin dokularına inmeye başladı.
Mahallenin delikanlısının kanındaki alyuvarları boğmaya başladı.
Gayrinizami harp ile mücadelenin tek yolu var, kanındaki saflığın zararsız gözüken zararlılarca işgal edilme ihtimalinde bile, bütün ışık gibi görünen karanlıklara karşı durmak. Yada 90 dan geriye doğru saymak.
Sanırım bir gün öldürüleceğim ama gayrinizami harbe karşı kişisel zaferim olacak bu şerefli ölüm...
Gölgelere karşı savaşamazsınız. Gölgelere enerji harcamak safdillik olur. Oyunun kuralı değişmiştir çünkü, gölgelerin gücü adına hareket edilemez.
Artık zaman; gayrinizami harp zamanıdır. Top tüfek asker belge ekonomi siyaset yada güç denilen olgular, veya hukuk-adalet kavramları, gayrinizami harbin muhatapları değildir. Gayrinizami harbin tek kuralı; sizi içine çektiği, düşürdüğü, zavallılaştırdığı durumdur. Sadece sürecin sonunda elinize bir intihar tabancası verilir, ve gereği istenir sizden.
Sonunda gayrinizami harbin dediği olur, kaynağı ne demokrasi ne kamuoyu vicdanı nede çoğunluğun kararı değildir gayrinizami harbin. Tek açıklaması; artık kuralların değiştiğidir Omurga ve onur aranmaz bu gayrinizami harp teşekkülünde.
Zaten; bu yöntemle savaşmak ta beyhude bir gayrettir. Bu gayret eforunu sarf ederek, oldukça zayıf bir hale dönüşürsünüz ve gayrinizami harbin daha da esiri olursunuz.
Fenerbahçe üzerinde oynanan bu gayrinizami harp senaryosunda, bir gölgeye ateş ederek, yada bu gölgeyi yakalamaya çalışarak, kendi kendimizi tüketiriz. Hiçbir sorunun cevabı yoktur, hiçbir karanlık noktanın muhatabı yoktur, dürüstlüğün "d" si bile yoktur bu savaşta.
Gayrinizami harbin en büyük silahı ise paranoyadır. Paranoyalarınız seslerle birleşir, aynalardan yansır, ve sinirinizi tahrip ederek sizi alaşağı eder.
Biz Fenerbahçe camiası olarak, en büyük teşekkül olduğumuz için, ve ne mutludur ki, Türkiye üzerine oynanan gayrinizami harbin hedefi durumundayız. Artık bu gölgeler fenerbahçe denemesiyle içimize yerleşecek, ve gayrinizami bir sürü diğer harbin kurucusu olacaktır.
Şimdi size bu harp ile mücadelenin ayrıntılarını vermeye çalışacağım.
Gayrinizami harbin ana teması, sadece 1 hedefe odaklandığı yanıltmacasında saklıdır. Oysa, kanser hastalığında olduğu gibi, bütün vucudu kapsama alan bir sinsiliktir.
Gayrinizami harp; karşıtlıklardan doğar, ve ayrılıkların içinden süzülerek herkezi susturmak suretiyle adeta bir adalet savaşçısı konumunu kazanır, oysa darbe ile yönetimi, irade ve bağımsızlığı işgal ederek, tüm alkış tutanları köleleştirir.
Gayrinizami harp, başkalaştırma etiğini mükemmel kullanarak hedefini izole eder.
Hatta bazen ilahi bir musiki gibi gözükerek yerini yurdunu terk ettirir sana. Egolarla beslenerek, bütün zırhları kolayca geçer.
Gayrinizami harp asla öldürmez, yaşayacak bedenler ele geçirir.
Önce semirtir, sonra yüceleştirdiği kurbanın başına adalet baltası gibi iner.
Konumuz sarı lacivertti, ışığımız ve ülkümüzdü, inanç bayrağımızdı, oysa şu harp sonrası karmaşa ve ıssızlıkta tüm bu renkler bir sis tabakası tarafından siyah-beyazlaştırıldı. Önce ötekileştirildi, şimdi ise ıssızlaştırıldı.
Kurtuluş savaşının intikamını almak için 90 yıl bekledi, unutmadı, işkembeye atmadı, en büyük kalenin dokularına inmeye başladı.
Mahallenin delikanlısının kanındaki alyuvarları boğmaya başladı.
Gayrinizami harp ile mücadelenin tek yolu var, kanındaki saflığın zararsız gözüken zararlılarca işgal edilme ihtimalinde bile, bütün ışık gibi görünen karanlıklara karşı durmak. Yada 90 dan geriye doğru saymak.
Sanırım bir gün öldürüleceğim ama gayrinizami harbe karşı kişisel zaferim olacak bu şerefli ölüm...
13 Ağustos 2011 Cumartesi
Sultanahmette dilenci mustafa
Ve serhad ayı ramazan geldi vakte.
Artık sınırlarda yalpalama zamanıdır. İçimdeki ukdeleri güvercinlere yükleyip, göğe erme zamanıdır.
Düşe dal düşün, ne gemiler geçti hayatından, ne gemilere bindin. Yüzlercesi binlerce olan.
Şekerdi çocukken, televizyon, filim, kızlar, kitaplar, müzik-dizi bilgisayar....
Hepsi tegenna eyledi zamanın kısa tarihine, mevsim değiştirdi mevsimler.
Şimdi benim gibi dönün edebiyata sürü sürü kuşlar.
Ben bu gece sultanahmet hatırası yapacağım. Orada kuşlar yerine geçmişime bakacağım.
İftar topunu duyup saadete dalan ben, bu 13. günü uğurlu yapacağım.
Ramazanın saltanatı üzerinize olsun, üzerinize çekin ki üstünüzde olsun....
Mustafa MEHİR
Artık sınırlarda yalpalama zamanıdır. İçimdeki ukdeleri güvercinlere yükleyip, göğe erme zamanıdır.
Düşe dal düşün, ne gemiler geçti hayatından, ne gemilere bindin. Yüzlercesi binlerce olan.
Şekerdi çocukken, televizyon, filim, kızlar, kitaplar, müzik-dizi bilgisayar....
Hepsi tegenna eyledi zamanın kısa tarihine, mevsim değiştirdi mevsimler.
Şimdi benim gibi dönün edebiyata sürü sürü kuşlar.
Ben bu gece sultanahmet hatırası yapacağım. Orada kuşlar yerine geçmişime bakacağım.
İftar topunu duyup saadete dalan ben, bu 13. günü uğurlu yapacağım.
Ramazanın saltanatı üzerinize olsun, üzerinize çekin ki üstünüzde olsun....
Mustafa MEHİR
6 Ağustos 2011 Cumartesi
AKLINI ALIR ALLAHIN BÜYÜKLÜĞÜ
İnsan çok narin. derme çatma bir ölü deri kadar narin. Yarısı toz yarısı zar hükmünde bir kül yanmışı.
İnsanoğlu, pardon, islamoğlu, zaten dünyaya gelmeden önce tutamayacağı sözler veriyor: VARLIĞIN BİRLİĞİN SAYILACAK nevinden. Ama sözde kalıyor yaradılış şerefi.
Şövalyeler bile daha şerefli verilen sözler bakımından. Kraliyeti koruma açısından.
Bu rahmet ayında, kendilerine "take a break" cinsinden izin verenler. Siz şu anda Türkiyenin en büyük gurubusunuz. Ramazanın sonlarına doğru "TOP" yapacaksınız. Türk oğlu Türksünüz.
Siz zaten daha öncesinde;
-Bu dünyaya çocuk getirmem/getirtmem diyerek çok karizmatik oldunuz.
-Benim kalbim temiz diyerek, diğer bütün ibadetini yapacak insanlara şüphe getirdiniz, sizin kalbiniz temizdi, bizim kalbimiz pis ti değil mi? Kalbiniz temizdi ama Allahın şartları zaten "eğer kalbin temiz ise bana ibadetini ifa et" şartını getirmiyor mu?
-Allah benim içimi biliyor dediniz, Sanki Allah dışınızı bilmiyor gibisinden.
-Hacı / hoca yüzünden ibadetten de dinden de soğuduğunuzu söylediniz. Acaba hacı hoca şu güzel dinin sahibi midir. Sizi dinden soğutan hacı&hoca Cehennem ateşinizi de soğutacak mıdır?
-Bunların niyeti buraları arabistana çevirmek dediniz. Şimdi sayenizde arabistan burası. Her kadın gizli verici. Her erkek alkol-uyuşturucu takipçisi. Görüntüde herkes ahlak sahibi-ulema. Ama aslında köpekvari uluma.
Bunları söylerken ne kadar gerici, ne kadar şahbaz, ne kadar fetbaz olduğumu düşünenler çıkabilir.
Ama ister sizden, ister kendimden olayım. İster içten, ister dıştan.
Ne olursam olayım.
AKLINI_AKLIMI ALIR ALLAHIN BÜYÜKLÜĞÜ, VE AKLIM ALMAZ BU BÜYÜKLÜĞÜ.
İnsanoğlu, pardon, islamoğlu, zaten dünyaya gelmeden önce tutamayacağı sözler veriyor: VARLIĞIN BİRLİĞİN SAYILACAK nevinden. Ama sözde kalıyor yaradılış şerefi.
Şövalyeler bile daha şerefli verilen sözler bakımından. Kraliyeti koruma açısından.
Bu rahmet ayında, kendilerine "take a break" cinsinden izin verenler. Siz şu anda Türkiyenin en büyük gurubusunuz. Ramazanın sonlarına doğru "TOP" yapacaksınız. Türk oğlu Türksünüz.
Siz zaten daha öncesinde;
-Bu dünyaya çocuk getirmem/getirtmem diyerek çok karizmatik oldunuz.
-Benim kalbim temiz diyerek, diğer bütün ibadetini yapacak insanlara şüphe getirdiniz, sizin kalbiniz temizdi, bizim kalbimiz pis ti değil mi? Kalbiniz temizdi ama Allahın şartları zaten "eğer kalbin temiz ise bana ibadetini ifa et" şartını getirmiyor mu?
-Allah benim içimi biliyor dediniz, Sanki Allah dışınızı bilmiyor gibisinden.
-Hacı / hoca yüzünden ibadetten de dinden de soğuduğunuzu söylediniz. Acaba hacı hoca şu güzel dinin sahibi midir. Sizi dinden soğutan hacı&hoca Cehennem ateşinizi de soğutacak mıdır?
-Bunların niyeti buraları arabistana çevirmek dediniz. Şimdi sayenizde arabistan burası. Her kadın gizli verici. Her erkek alkol-uyuşturucu takipçisi. Görüntüde herkes ahlak sahibi-ulema. Ama aslında köpekvari uluma.
Bunları söylerken ne kadar gerici, ne kadar şahbaz, ne kadar fetbaz olduğumu düşünenler çıkabilir.
Ama ister sizden, ister kendimden olayım. İster içten, ister dıştan.
Ne olursam olayım.
AKLINI_AKLIMI ALIR ALLAHIN BÜYÜKLÜĞÜ, VE AKLIM ALMAZ BU BÜYÜKLÜĞÜ.
3 Ağustos 2011 Çarşamba
beautiful DONATELLA
wE ELECT ourselves from net.
When the first it was june. You and the sun, which is more bright, who knows.
And a song goes inside indeed, says, two love and a man.
You increase my inhibitance, heritage, attetitude.
I always get up early since you outlined it.
Your eye-colour, I need to remember, is it dark gray, turquaz blue, old fashioned green, or whatever is it, I need to full fill them immediately.
Because, memory say, your life energy goes dark, which dark returns infinity.
We can live it, no one never leave it.
When the first it was june. You and the sun, which is more bright, who knows.
And a song goes inside indeed, says, two love and a man.
You increase my inhibitance, heritage, attetitude.
I always get up early since you outlined it.
Your eye-colour, I need to remember, is it dark gray, turquaz blue, old fashioned green, or whatever is it, I need to full fill them immediately.
Because, memory say, your life energy goes dark, which dark returns infinity.
We can live it, no one never leave it.
2 Ağustos 2011 Salı
CEHENNEM DONANA KADAR
Aşkın en üst hali resimlendi ise, izdüşümü kadıköye denk gelir.
Uzaylılar dünyayı yok etmeye kalksalar, en sağlam kale fenerbahçeden başlamak zorundalar.
Kurtuluş savaşları ve mücadelelerinin meşalesi Fenerbahçedir. Diğerleri Fenerbahçe isminden türeyen, ve bu zırhın altında spor faliyetleri yapan spor kulüpleridir.
Yenilgiyi kabul etmemek Fenerbahçeliliktir. Kan ve gözyaşı pahasına dünyayı terkeden ruhlar fenerbahçe çatısında sarmaş dolaştır.
Sabah uyanırken Allah aşkı, günü yaşarken Fenerbahçe sevgisi, gece uyurken ana sevgisi öğünleri bütün evliyalar tarafından tavsiye buyurulur.
Ben bütün bu değerlere bir renk eklemek istiyorum.
ALLAHIN TAKIMI FENERBAHÇE.....
Uzaylılar dünyayı yok etmeye kalksalar, en sağlam kale fenerbahçeden başlamak zorundalar.
Kurtuluş savaşları ve mücadelelerinin meşalesi Fenerbahçedir. Diğerleri Fenerbahçe isminden türeyen, ve bu zırhın altında spor faliyetleri yapan spor kulüpleridir.
Yenilgiyi kabul etmemek Fenerbahçeliliktir. Kan ve gözyaşı pahasına dünyayı terkeden ruhlar fenerbahçe çatısında sarmaş dolaştır.
Sabah uyanırken Allah aşkı, günü yaşarken Fenerbahçe sevgisi, gece uyurken ana sevgisi öğünleri bütün evliyalar tarafından tavsiye buyurulur.
Ben bütün bu değerlere bir renk eklemek istiyorum.
ALLAHIN TAKIMI FENERBAHÇE.....
1 Ağustos 2011 Pazartesi
Müslümanın Hayrına
Bu İslam Ayında,
Şefaatlerle dolu şelaleler akmaktadır bizim etrafımızda, orucumuzda. Biz aslında sıcakta yanarız sanırız ya, yok, öyle değil, serinlememiz, hatta donar gibi olmamızdır aslında. Terslikler kanunu tersine işler, ne mutlu bu şelalede donana.
Biz Allah rızası için oruca çıkarız ya, başka insanlar çıkar düşünceleriyle karşımıza. "Ben aslında tutardım ya, ben tutabilirim ya, ben tutsaydım iyi olurdu ya, be tutardım ama tutamadım ya..
Esas tutulma , tutarsızlık ve çelişkiler içinde kalmak. Biz tutulmayanlardan olup, tutanlardan olmayı dilemek üzerine varız.
Kalbini temiz tutanlara, son sözüm kalbinizi temiz tutun, ama arada bir "iman sabunu" kullanın.
Ve Allah için bu islam ayında kadınlardan uzak durun.
Daha açılacaklar
Daha yalvaracaklar
Daha şeytanlaşacaklar
Daha faalleşip çıldıracaklar,
Yani şeytanın daha esiridir kadınlar.
Ama siz dahil, yani kadının en büyük destekçisi olan erkek olarak, onun şeyutani vesveselerine pabuç bırakmaz sanız, kadında yola gelip İslam ayında İslam güneşinden primlenecektir.
Herkesin Mekanı cennet ola.....
Şefaatlerle dolu şelaleler akmaktadır bizim etrafımızda, orucumuzda. Biz aslında sıcakta yanarız sanırız ya, yok, öyle değil, serinlememiz, hatta donar gibi olmamızdır aslında. Terslikler kanunu tersine işler, ne mutlu bu şelalede donana.
Biz Allah rızası için oruca çıkarız ya, başka insanlar çıkar düşünceleriyle karşımıza. "Ben aslında tutardım ya, ben tutabilirim ya, ben tutsaydım iyi olurdu ya, be tutardım ama tutamadım ya..
Esas tutulma , tutarsızlık ve çelişkiler içinde kalmak. Biz tutulmayanlardan olup, tutanlardan olmayı dilemek üzerine varız.
Kalbini temiz tutanlara, son sözüm kalbinizi temiz tutun, ama arada bir "iman sabunu" kullanın.
Ve Allah için bu islam ayında kadınlardan uzak durun.
Daha açılacaklar
Daha yalvaracaklar
Daha şeytanlaşacaklar
Daha faalleşip çıldıracaklar,
Yani şeytanın daha esiridir kadınlar.
Ama siz dahil, yani kadının en büyük destekçisi olan erkek olarak, onun şeyutani vesveselerine pabuç bırakmaz sanız, kadında yola gelip İslam ayında İslam güneşinden primlenecektir.
Herkesin Mekanı cennet ola.....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)